24 Mayıs 2010 Pazartesi

Yeniden Merhaba

      Blog yazmaya yeni başlama heyecanından olacak ikinci gün dayanamadım yine klavyenin başına geçtim. İlk yazımda bahsetmiştim linux sistemler üzerinde çalışmak arzusundayım diye. Bunun için ilk adımı attım ve sabit diskimde kötü günler için sakladığım yaklaşık 30Gb lik bölüme hemen Ubuntu 10,4 kurdum. Hatta şimdi Ubuntu'dan yazıyorum.

      Son güne kalmış yazılacak öğretmenlik uygulaması raporları, hiç işim yokmuş gibi üstlendiğim uzaktan bir tanıdığın yapılmayı bekleyen bitirme projesi, yarına hazır olması gereken hatalarını kontrol etmemi bekleyen bir program ve 6 aydır bitiremediğim en önemli projem; hepsi durmuş gözümün içine içine bakarlarken hepsini bir yana itip buraya bir şeyler karalamak ayrı bir heyecan benim için. Sonum hayır olur inşallah:). 

      Bir yandan laf kalabalığı yaparken bir yandan da ilk yazımda bahsettiğim gömülü sistemler konusunu biraz daha açayım. Böylece bloğumun asıl konusuna da yavaş yavaş geçmiş olurum. 

      Gömülü sistem kabaca tarif etmek gerekirse belirli amaçlar için hazırlanmış minik bilgisayarlardır. işlemciden hafızaya, usb den seri porta kadar ihtiyaç olan bir çok özelliğin genelde tek bir karta sığdırıldığı(bazen 2 yada 3 karta dağınıktır.) bilgisayar sistemleridir. bu konuya en güzel örnek hesap makineleri olur sanırım. ekranı, tuş takımı, işlem birimi ve hafızası ile tek kart üzerinde bir gömülü sistemdir. 

      Benim üzerinde çalıştığım gömülü sistem kartı ise ARM işlemcili bir endüstriyel kart. 400MHZ işlemcili, 64Mb RAM ve 64MB den 1GB a kadar Flash hafızalı genel amaçlı kartlar. Tabi özellikleri bu kadar kısıtlı değil bir çok ayrıntısı var ama buraya tek tek yazmak biraz saçma olur. http://www.friendlyarm.net/products/mini2440 Bu linkten ayrıntılı olarak bakabilirsiniz. Bu ürünün özellikle 3,5" ekranla beraber çok hoş bir görüntüsü var. Burada paylaşacağım her tecrüben farklı bir platform belirtmedikçe bu kart üzerine olacak. İşletim sistemi derlemeden programlamaya, seri port kullanımından GPIO portlarını kullanmaya, Rf modül haberleşmesinden GSM/GPRS haberleşmeye edindiğim her tecrübemi buraya yazacağım.

      Bu kartlarla yaklaşık 7-8 aydır haşır neşir durumdayım. Bu çeşit sistemler yurt dışında özellikle sanayide oldukça popüler durumdalar ama ülkemizde geçmişi pek eski değil. Zaten şu anda bilen de kullanan da oldukça az. Bende bu azlıktan nasibimi fazlasıyla aldım ve almaya da devam ediyorum. Bilenler zaten az bide bunun üstüne ben yapayım ben kazanayım başka kimse kazanmasın mantığına sahip bir millet olduğumuz için bilen insanlarda bilgiyi sır gibi saklıyorlar. Bu duruma düştükçe hep şu meşhur Türklerin cehennemdeki kazan fıkrası aklıma geliyor. İlk duyduğumda küçüktüm ve çok saçma gelmişti. Şimdi aslında fıkra olmadığını görerek öğreniyorum :(. 

      Doğruyu söylemek gerekirse beni blog yazmaya iten en önemli sebepte bu oldu. Ülkemiz gömülü sistemlerin nimetlerinden daha fazla yararlanması için daha çok insanın bu sistemleri öğrenmesi lazım. Bende Abiye Kuzu'nun dediği gibi "iki kişinin bindiği tır değildir" dedim ve burada azda olsa bu konuda öğrendiğim her şeyi yazmaya karar verdim. Neyse bana müsaade beni bekleyen fazlasıyla telaş var. Üstelik arada vakit ayırmam gereken birde uykum var :). Yukarıdaki bağlantıdaki ürünü incelemenizi tavsiye ederim. 

     Herkese iyi geceler....


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder